Beyin yorgunluğu, iki farklı şekilde karşımıza çıkabilir. Bunlardan ilki, günlük yaşamımızda karşılaştığımız olaylar sonucu ortaya çıkan, hastalık belirtisi olmayan ve bir süre dinlenildiğinde geçen zihinsel yorgunluklardır. İkincisi ise, baş dönmesi veya başka bir belirti sonucu bir şeylerin ters gittiğini fark ettiğimizde ve bir beyin uzmanına başvurduğumuzda, çekilen MR sonuçları ile ortaya çıkan beyin yorgunluğudur. Klasik tabirle beyin veya zihin yorgunluğunun dışında, MR sonucu belirlenen beyin yorgunluğunda, tedavi için doktorumuz beyin ile ilgili veya rahatlatıcı özellikte ilaçlar önerebilir. Şimdi bu konulara daha detaylı değinelim.

Beyin yorgunluğu, yoğun iş veya ev hayatı, taşıyabileceğimizden fazla sorumluluklarımızın olması, zor durumlarla başa çıkmak zorunda kalmamız veya bir yakınımızı kaybetme sonucunda duygusal anlamda güçsüz hissettiğimizde ortaya çıkabilir. Zaman ilerlerken kendimiz için uzun veya kısa molalar almamak, psikolojik ve fiziksel anlamda vücudumuzu yormaktadır. Tüm bu yoğunluk ile zayıf düşen beden yapımız, beyin yorgunluğu, zihin yorgunluğu, uyku bozukluğu, kalp veya farklı fiziksel hastalıkları da beraberinde getirebilir. Kişilerin uzun veya kısa vadeli mantıklı ve doğru kararlar alabilmeleri için bir süre bile olsa gün içinde sessiz kalmaya ve dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaç uzun süre karşılanmadığında ve dinlenilmediğinde psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar, depresyon, tükenmişlik yaşanması olasıdır. Sonuç olarak kişi bu durumlardan ötürü daha sabırsız, öfkeli, odaklanma sorunu yaşayan bir insan haline gelebilir ve beraberinde farklı fiziksel sorunlar da yaşayabilir. Bedensel hastalıkların bazıları, örneğin bazı sindirim rahatsızlıkları, psikolojik etkilerle ortaya çıkabilmektedir.

Beyin yorgunluğu ile ilgili olarak en ufak bir şüphede bir beyin uzmanına görünmek ve muayene olmak faydalı olacaktır. Bunun yanında, herhangi bir ilaç kullanımı önerilmişse ilaçlar düzenli kullanılmalı ve gerekli ara muayene ve kontrollere gidilmelidir. Zihinsel anlamda geçici bir yorgunluk yaşanıyorsa, bununla ilgili olarak öncelikle kendimize vakit ayırmayı öğrenmeliyiz. Bizler mükemmel değiliz ve hiçbir şeyi mükemmel yapmak için kendimizi zorlamamalıyız. Ailemiz, çocuğumuz veya işimiz ile ilgili mucizeler gerçekleştiremeyiz. Bu yüzden kendimiz için manevi ve fiziksel anlamda mola almayı öğrenmemiz gerekir. Doğa, insanları yenileyen unsurlardan biridir; doğada vakit geçirmeye çalışabiliriz, en azından yeşillik bir alan veya parkta yürüyüş yapabiliriz. Gerçekten kendimizi rahat hissettiğimiz insanlara vakit ayırarak onlarla vakit geçirebiliriz. Bizi yoran, sonrasında zihnimizi meşgul eden ve zorlayan ortamlardan uzak kalmalıyız. Hoşlandığımız herhangi bir şey olabilir. El sanatları, sinema, tiyatro veya farklı bir hobi, hoşlandığımız şeyleri keşfetmeye çalışmalı ve zihnimizi dinlendirmeliyiz. Gün içerisinde ofiste, okulda, evde veya başka bir yerde kısa bir süre, birkaç dakika ara ara gökyüzünü izlemek dahi bizi dinlendirebilir. Temiz hava alabileceğimiz yerlere çıkmak da çok iyi gelebilir. Kısaca, her şeyin mükemmel gitmesini sağlamaya çalışmamalı, kendimizi sevmeli ve dinlendirmeliyiz. Bu sadece bize değil, sevdiklerimiz için de bir iyilik olacaktır. Çünkü onların bizim sağlıklı bir birey olmamıza ihtiyaçları var.

Beyin yorgunluğu ile ilgili olarak, düzenli bir uyku, erken yatıp erken saatlerde kalkmak ve sağlıklı beslenme doğrudan etkili olan unsurlardır. Bununla birlikte, ruhsal ve bedensel sağlığımız için yeterince dinlenmeye, teknolojiden ve stresli yoğun yaşam koşullarından arada bir uzak kalmaya ve mutlu olabileceğimiz aktiviteleri yapmaya çalışmalıyız. Ayrıca, meditasyon ve yoga gibi rahatlama teknikleri de beyin yorgunluğunu hafifletmekte etkili olabilir. Egzersiz yapmak, vücudu zinde tutmanın yanı sıra zihinsel sağlığı da destekler. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, beyin yorgunluğu ile mücadelede önemli bir adımdır.